Hukuk devleti, insan haklarının teminat altına alındığı, yargının bağımsız olduğu ve hukukun herkes için eşit uygulandığı bir sistemdir. Ancak, günümüzde hukukun üstünlüğü anlayışına yönelik tehditlerin arttığını, temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğini, bireylerin adil yargılanma ve barınma gibi en temel haklarına erişimde ciddi engellerle karşılaştığını görmekteyiz.

Biz Balıkesir Barosu olarak, insan haklarının yalnızca hukuk metinlerinde yer alan soyut kavramlar olmadığını, bireylerin günlük yaşamında doğrudan karşılık bulması gerektiğini savunuyoruz. Adaletin, toplumun her kesimi için erişilebilir olması gerektiğine inanıyoruz.

Özellikle son dönemde;

Yargı bağımsızlığının korunması,

Savunma hakkının engellenmemesi,

Adil yargılanma hakkının ihlal edilmemesi,

Barınma hakkı başta olmak üzere temel insan haklarının korunması,

Özgürlüklerin keyfi müdahalelerden arındırılması konularında yaşanan ihlaller, hukuk devletinin temel prensipleriyle bağdaşmamaktadır.

Anayasa’nın 2. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti’ni bir hukuk devleti olarak tanımlamaktadır. Hukuk devleti, yalnızca yasaların varlığıyla değil, bu yasaların adil şekilde uygulanmasıyla mümkündür. Hiçbir kişi veya grup, hukukun üstünde değildir; hukuk, tüm bireyler için güvence sağlamak zorundadır.

Özellikle son dönemde ekonomik dalgalanmalar ve sosyal krizler nedeniyle, barınma hakkı ciddi şekilde tehdit altındadır. Hukuk devletinde, bireylerin ekonomik gerekçelerle temel haklarından mahrum bırakılması kabul edilemez. Fahiş kira artışları, haksız tahliye davaları ve barınma hakkının ihlali, yalnızca bireysel değil, toplumsal bir adalet sorunudur.

Biz, Balıkesir Barosu, hukuk devleti ilkesinden ödün verilmemesi için mücadele edeceğimizi, bireylerin temel hak ve özgürlüklerini koruma konusunda kararlı olduğumuzu kamuoyuna duyururuz.

BALIKESİR BAROSU BAŞKANLIĞI